Dört Kahraman ve Mısır’ın Fethi

Amr bin As kumandasındaki İslam ordusu, Mısır seferine çıktı. Uzun bir zaman geçmesine rağmen, zafer haberi Medine’ye gelmiyordu. Nihayet bir mektup geldi. Mısır için, yardım isteniyordu!

Bunun üzerine Hz. Ömer, bir mektup yazdı:
“Ey Amr! Şunu bil ki Cenab-ı Allah, hiçbir millete doğru niyetli olmadıkça, yardım etmez. Sana yardım için, dört kişi gönderiyorum. Bunlardan her biri, bin kişiye bedeldir. Mektubumu aldığın zaman, askerlerini topla. Onlara güzel bir şekilde hitab et. Yolladığım bu dört müslümanı, onlara tanıt. Askerlerine evvela niyetlerini düzeltmelerini sonra da düşman karşısında sabır ve sebatla savaşmalarını söyle. Cuma günü, zevalden sonra hücum emrini ver. Çünkü o saatte, dualar kabul olunur ve Allah’ın rahmeti yağar. Bütün mücahidler yüksek sesle tekbir getirip, Allahu Teala’dan yardım dilesinler. Sonra da, hücuma kalksınlar!”

Mısır Başkumandanı Amr bin As mektubu alır almaz, askerlerini topladı. Halifenin yazdıklarını onlara okudu. Sonra mücahidlere şöyle hitab etti:

“Ey mücahid gaziler. Ömer bin Hattab’ın bizlere yardım için gönderdiği bahadırları, sizlere tanıtıyorum:

-Bu zat: Cennetle müjdelenen, on müslümandan, Peygamberimizin öz halasının oğlu, Zübeyr bin Avvam’dır.

-Şu kahraman: “Rasulullah’ın süvarisi” ve Bedir savaşının kahramanlarından, Mikdad bin Esved’dir.

-Bu genç ise; Peygamber Efendimizin dualarına mazhar olan, meşhur Mesleme bin Muhalled’dir.

-Bu Zat da; hem alim, hem hafız, hem cengaver ve Akabe biatlarının reislerinden, Ubade bin Samit’tir.”

Bu konuşmadan sonra mücahidler gerçekten coştular. Hz. Ömer’in dediklerini aynen yapmaya başladılar. Mübarek Cuma vaktinde, herkes güzelce abdestlerini aldı. Namazlarını kıldılar ve zafer için, Cenabı Hakka dua ettiler. Sonra da tekbirlerle hücuma geçtiler. Sonunda, dualar kabul oldu. Mısır topraklarına İslam güneşi doğdu.

(Bir Şahıs Bir Olay isimli kitaptan)

Abdullah ÖZTÜRK