NAMAZDA KIRAAT

Categories: Genel

Namazda Kur’an’ı içinden okuyan ve sesi çıkmayan kimsenin namazı caiz olmaz. Kıraatın yerine gelmesi için kıyamda Kur’an okurken ağzından çıkan sesin kulağına gitmesi şarttır. Hüküm budur.

*Kıraatın en aşağı hududu kulağına erişecek sesin çıkmasıdır. Velev ki hükmen olsun, nitekim ortada sağırlık veya gürültü gibi bir mani bulunursa hükmen işitmiş sayılır. (İ. Abidin 2. Cilt, 357. Sh.) (İ. Abidin 3. Cilt, 215. Sh.)

*Hinduvani ile Fazli, kıraat mevcud olmak için sesi çıkıp kulağına erişmesini şart koşmuşlardır. Şafii’nin kavli de budur. (İ. Abidin 2. Cilt, 356. Sh.)

Yolda yürüyerek Kur’an okuyan kimseden de ses çıkmıyor. Kıraat olmuyor. O halde bunun sevabı olur mu?

Sevab kazanmak sadece kıraatla mümkün olur denmez. Bu şekilde de niyetimize göre ibadet sevabı alırız. Fakat bu kıraat olmaz. Kıraatın yerine gelmesi için Kur’an okurken ağzından çıkan sesin kulağına gitmesi şarttır. Hatim yaparken de ağzından çıkan sesin kulağına gitmesi şarttır. Kıraat ayrı bir ibadet, tefekkür ayrı bir ibadettir. Tefekkür zihinde ve kalbde olur. Sevaba nail olunur. Fakat tefekkür sesli değildir. Dua edince niyetimize göre ibadet sevabı alırız. Fakat dua sesli veya sessiz olabilir.

Zikir de sessiz yapılabilir. Hafaza melekleri kulun bu amelini de sevab olarak yazarlar.

Ebu’l- Abbas Abdullah b. Abbas b. Abdul- Muttalib’den (r.a.) rivayete göre, Rasulullah (s.a.v.) Allah Teala’dan yaptığı rivayette şöyle buyurdu: “Hakikat, Allah iyiliklerin ve kötülüklerin (yazılmasını meleklere) emretti. Sonra bunları açıkladı: Her kim iyilik yapmayı gönlünden geçirir de yapmazsa Allah, ona, katında tam bir iyilik yazar. Şayet iyiliği geçirir ve onu işlerse Allah (c.c.) onu nezdinde on sevabtan yedi yüze ve daha fazlasına kadar katlayarak yazar. Eğer bir kötülüğü gönlünden geçirir de onu tatbik etmezse, Allah Teala katında onu, tam sevab olarak yazar. Kötülüğü gönlünden hem geçirir hem yaparsa Allah onu, tek bir günah yazar.” (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Müsned, Taberani- Mu’cemü’s- Sagir) (Riyazü’s- Salihin 1. Cilt, 18. Sh.)

İyiliği gönlünden geçiren kimseye sevab verildiği gibi Kur’anı içinden okuyan kimseye de, kıraat olmasa dahi sevab verilir.

Kâfirûn ve İhlâs Sureleri
*Kafirun ve İhlas surelerini okumanın müstehab olduğu namazlar:

Tavaf namazı,

Tesbih namazı son iki rekat,

İstihare namazı,

Sabahın sünneti,

Akşamın sünneti,

Vitirin son iki rekatı.

Kur’an’ın dörtte birine denk sure Kâfirun.

Kur’an’ın üçte birine denk sure İhlas.

Felak ve Nas sureleri birbirinden ayrılmadığı gibi bu iki sure de namazda birlikte okunur.

*İbn Abbas’dan (r.a.) rivayetle Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “İhlas suresi, Kur’an’ın üçte birine denktir. Kafirun suresi, Kur’an’ın dörtte birine denktir.” (Tirmizi- Kur’an’ın Faziletleri 5. Cilt, 37. Sh.- Bab: 10. Hadis No: 3058.) (Taberani, Evsat, 3/33, No: 2056.)

*Tavaf namazı bize göre vacibtir. Birinci rek’atte, Fatiha’dan sonra, “Kafirun” suresini, ikinci rek’atte ise, Fatiha’dan sonra “İhlas” suresini okur. (F. Hindiyye 2. Cilt, 119. Sh.)

*İbn Abbas’a (r.a.): “Tesbih namazında okunacak sure biliyor musun?” diye sorulmuş. O da, Tekasür, asr, kafirun ve ihlas surelerinin okunacağını söylemiştir. (İ. Abidin 3. Cilt, 56. Sh.)

*İstihare namazının birinci rekatında “Kafirun”, ikinci rekatında “İhlas” suresini okumak müstehabtır. (V. Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslam 2. Cilt, 180. Sh.)

*Rasulullah (s.a.v.) sabah namazından önceki iki rekatta ve akşam namazından sonraki iki rekatta -yirmi küsur veya on küsur defa- Kafirun ve İhlas surelerini okudu. (Ahmed bin Hanbel’den naklen İbn- i Kesir, Tefsiru İbn-i Kesir, XV, 8721)

*Hanefilere göre Vitir namazının ilk rekatında A’la, ikinci rekatında Kafirun, üçüncü rekatında İhlas suresini okumak mendup (sünnet) tur. (Vehbe Zuhayli, İsl. Fık. Ans. II/135)

*Ömer bin Hattab’dan (r.a.) rivayetle Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Bu dini Allah ancak namazla kabul eder. Namaz da ancak Kur’an’la kabul edilir.” (Taberani- Sagir, Evsat) (Mecma’uz- Zevaid Heysemi- Peygamberlik Alametleri 14. Cilt, 266. Sh.- Hadis No: 14086.)

*O halde namazlarımızı Allah kelamı ile çeşitlendirelim, zenginleştirelim. Farklı sureler ile bereketlensin ve yücelsin. Sevapça hayırlı ve ümid edilen salih amellerden olsun. Bu din ancak namazla ve zekatla kaimdir. Namazdan ve zekattan mahrum kalan bir dinin, direkleri devrilmiş, köprüleri yıkılmıştır.

Cevher İnci Altın

Kalbe Nazar
Kalbine nazar et seyreyle cihanı,

Cihanda göz gezdir gör vicdanını.

Abdullah Öztürk

Tesettür
Açgözlü adamların nazarında gezme.

Namussuz erkeklerin hayaline girme.

Tesettür sadece kumaş değil bacım.

Sana emredilen “Ve karne fî buyûtikunne”

Abdullah Öztürk

Bir Cevap Yazın